EFT - Duygusal Özgürleşme Tekniği

EFT Nedir?

Açılımı Emotional Freedom Technique olan Türkçe’ye Duygusal Özgürleşme Tekniği olarak tercüme edilmiştir. Yaşam Kaynağı enerjisi “chi”, vücudun enerji kanalları ile tüm sistem tarafından kullanılır. Sağlıklı olduğumuz zamanlarda sorunsuz akan bu enerji, yaşadığımız travmalardan, baskıladığımız duygulardan enerji bedeninde blokaj yaratmaktadır ve yüzeye bedensel ya da psikolojik acı olarak çıkabilir.

Duygusal Özgürleşme Tekniğini kullanarak aksaklığı yüzeye çıkarıp bu duyguya odaklanıp, enerji kanallarımızın uç noktalarına kısa ve hafif vuruşlar yaparak kanallardaki aksamalar giderilir. Bu şekilde olumsuz duygular ortadan kalkar ve daha kolay ve rahat yaşam sürdürmeniz mümkün olur.

EFT Nasıl Uygulanır?

Şu bir gerçek; insan zihni her türlü yalanı söyleyebiliyor ve insan egosu hoşuna giden her yalana da kanabilir ama velakin beden asla yalan söylemez.

1. EFT ile çözmek istediğimiz sorunumuzu bir kez daha uyandırarak, hangi duygu olduğunu, yeri ve şiddetini 1 (çok az) ile 10 (çok şiddetli) arasında tespit etmemiz gerekiyor. Bunun için rahatsız olduğumuz bir anıyı kafamızda canlandırarak bedenimizi baştan aşağa taramamız gerekir.

2. Tespit ettiğimiz olumsuz duyguyu tek bir ifadeyle hatırlayarak, o duygunun içinde kalarak, başımızdan başlayarak ortalama 5-7 kere ritmik vuruş yaparak, alın ortası, kaşın başı, göz kenarı, gözaltı, burnun altı, dudağın altı, köprücük kemiği gibi noktalarda her noktada aynı süre boyunca kalarak bu turu 3-4 kez tekrarlamaktır.

3. Sonra tekrardan aynı anıyı canlandırarak, bedenimize tekrar danışıp, sorunun giderilip giderilmediği, giderilmediğiyse şiddet ve yeri tespit ederek yukardaki diziyi tekrardan sorunun ortadan kalkana kadar tekrarlanması gerekir.

EFT Nasıl Keşfedildi?

1980’li yıllarda Dr. Roger Callahan tarafından şiddetli su fobisi ile tedavi gören Mary denen hasta, yıllardır bir terapistten bir başka terapiste gitmekteydi ve hiçbir şekilde bir gelişme kaydedememişti. Mary suya duyduğu korkuyla çok ciddi baş ağrıları çekiyordu ve korkunç kâbuslar görüyordu. Dr. Callahan bir buçuk yıl geleneksel yöntemlerle yardımcı olmaya çalıştı, ancak sonuç elde edemedi.

Dr. Callahan, kendi merakı nedeniyle Çinlilerin temelinde kullandıkları meridyenler ve vücudun enerji sistemini çalışmaktaydı. Bir gün, psikoterapinin “geleneksel sınırların” dışına bir adım atarak, Mary’nin gözlerinin altına parmak uçlarıyla vurmaya karar verdi. Gözlerimizin altı mide meridyenimizin bir uç noktasıdır. Bu, Mary’nin mide rahatsızlığına yol açtı, ancak kısa bir süre sonra Mary şaşırarak fobisinin yok olduğunu söyledi ve yakındaki bir yüzme havuzuna koşarak yüzüne su serpmeye başladı. Korku yok, baş ağrısı yok, kâbuslar da dâhil olmak üzere hepsi yok olmuştu. Ve bir daha da tekrarlanmadı. Su fobisinden tamamen kurtulmuştu.

Bu tarz sonuçlar EFT’de yaygındır. Bu sonucu nasıl açıklayabiliriz? Mary su fobisi ile korkuyu yaşarken mide meridyenindeki enerji akışı bozulmuştu. Enerji dengesizliği ise duygusal yoğunluğa sebep olmuştu ve gözaltlarına vuruş uygulanınca meridyen kanalıyla atımlar göndererek bozukluğu düzelti. Onu dengeleyerek duygusal yoğunluk ile korku yok olmuştu.

Bu uygulamanın herkese açık olabilmesi için Gary Craig gibi önde gelen isimler bu yöntemin üzerinde çalışarak daha basit hale getirmiştir. Enerji bedeninin karmaşık yapısını öğrenmeksizin herkesin uygulayabileceği pratik bir yöntem geliştirilmiş ve günümüzde bildiğimiz EFT olarak uygulamaya alınmıştır.